Ceza Hukuku
CEZA HUKUKUNUN AMACI NEDİR?
Devletin başlıca görevi hukuka dayalı bir seviye oluşturmak ve bunu devam ettirmektir. Devlet bu görevini koyduğu hukuk kuralları vasıtasıyla yerine getirir. Tüm hukuk kurallarının amacı, insanoğlu arasındaki ilişkileri düzenlemek ve böylece toplumun sulh ve seviye içinde yaşamasını sağlamaktır. Ceza hukukunun amacı da öteki hukuk disiplinleri benzer biçimde, kendi araçlarıyla bu genel amaca katkıda bulunur.
-
CEZA HUKUKU NEDİR?
Ceza hukuku, esasen haksızlık teşkil eden insan davranışlarından hangilerinin kabahat olarak tanımlanması icap ettiğini, bu davranışların hangi koşullar altında işlenmesi durumunda kabahat oluşturacağını ve kabahat teşkil eden bu davranışların işlenmesi durumunda ne tür yaptırımların uygulanması
CEZA HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ
Kuşkusuz hukuk kurallarının yanında toplumsal düzeninin devamına katkıda bulunan ve toplumu oluşturan insanların ilişkilerinde esas aldıkları terbiye, din, örf ve tane kuralları benzer biçimde, başka davranış normları da bulunmaktadır. Toplumu oluşturan insanların bu davranış normlarının gereklerine uygun hareket etmeleri, onların etik gelişmişlik düzeyiyle ilgili bir husustur.
Sadece ceza hukuku ve öteki tüm hukuk kuralları, aksine davranılması durumunda devlet gücüyle yaptırım uygulanmasını mecburi kılar. Hukuk kuralları cemiyet düzenini sağlama görevini yerine getirebilmesi için devlet gücüne dayanırlar. Ceza hukuku, öngördüğü yaptırımların sadece devlet tüzel kişiliği tarafınca uygulanabilir olması sebebiyle, öteki hukuk disiplinlerine bakılırsa devlet gücünün müdahalesini daha çok mecburi kılar.
Devlet toplumsal yaşamı sulh içinde devam ettirme göreviniceza hukukukuralları olmaksızın etkin bir halde yerine getiremez. Sadece devlet ceza hukukunu cemiyet düzeninin sağlanmasında son deva olarak ve hukuk devletinin esasları çerçevesinde kullanmalıdır.
Ceza hukuku, kabahat teşkil eden fiilleri ve bunlara uygulanacak yaptırımların neler bulunduğunu gösteren hukuk disiplinidir. Ceza hukuku, haiz olduğu yaptırımların önleyici etkisiyle, hukuki değerlerin korunması fonksiyonu görür.
Ceza hukuku, fonksiyonunu söz mevzusu hukuki değerleri ihlal eden saldırıları kabahat olarak tanımlamak suretiyle yerine getirmektedir. Mesela kasten yaralamanın kabahat olarak tanımlanmasıyla (TCK md. 86) kişilerin vücut dokunulmazlığı; cinsel hücum suçuyla (TCK md. 102) kişilerin cinsel dokunulmazlıkları korunmaktadır.
Her kabahat tanımıyla korunmak istenen bir hukuki kıymet vardır. Şahıs kabahat işlemek suretiyle korunmak istenen bu tinsel, ideal değerleri tanımadığını göstermiş olmaktadır. Kabahat işleyen kişinin cezalandırılmasının sebebi de kabahat işlemek suretiyle ihlal etmiş olduğu bu hukuki değerlerin, toplumun sulh içinde beraber yaşaması için korunması ihtiyaç duyulan değerler bulunduğunun farkına varmasını sağlamaktır.
Ceza hukuku, kamu hukuku içinde yer edinen bir bilim dalıdır. Zira bir suçun işlenmesiyle, devletle bu suçu işleyen şahıs içinde bir cezalandırma ilişkisi kurulmaktadır. Kabahat işleyen kişiyi cezalandırma gücü devletin tekelinde bulunmaktadır.
MADDİ CEZA HUKUKU NEDİR?
Ceza hukuku, kendi içinde de bazı alt disiplinlere ayrılmaktadır. Bu kapsamda
maddi ve genel kabul gören ayrımı oluşturmaktadır.
Maddi ceza hukuku bir fiilin kabahat teşkil edebilmesi için bulunması ihtiyaç duyulan unsurları, kabahat dolayısıyla mesuliyet için aranan şartları ve suçun işlenmesi durumunda uygulanabilecek yaptırımları ve suçun işlenmesine bağlanan öteki hukuki neticeleri inceler.
CEZA HUKUKU GENEL HÜKÜMLER NEDİR?
Maddi ceza hukuku da kendi içinde ceza hukuku genel hükümler ve ceza hukuku hususi hükümler olmak suretiyle ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrımda ceza kanunlarının ihtiva ettiği hükümlerin genel hükümler ve hususi hükümler şeklinde ikiye ayrılması etkili olmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu “Genel Hükümler” (1-75. maddeler) ve “Hususi Hükümler” (76-345. maddeler) olmak suretiyle iki kitabından oluşmaktadır.
Ceza hukukunun genel hükümleri tüm suçlar için geçerli ortak prensipleri ihtiva etmektedir. Burada esas itibariyle bir fiilin cezalandırılabilmesi için ihtiyaç duyulan koşullar ve bu şekilde bir fiilin işlenmesine bağlanan hukuki sonuçlar gösterilmektedir.
Ceza hukuku hususi hükümlerde ise kasten öldürme, işkence, cinsel hücum, hakaret, hırsızlık, zimmet, rüşvet benzer biçimde tek tek kabahat tanımları yer almıştır.
CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU NEDİR?
Ceza muhakemesi hukuku kabahat teşkil eden bir fiilin işlendiği şüphesiyle başlayıp bu şüphenin failin lehine yada aleyhine yenilenmesine kadar devam eden süreci ifade eder.
Ceza muhakemesi hukuku, bu sürece müdahil olan kişilerin hak, vazife ve yetkileri ile işlendiği iddia edilen suçun gerçekte işlenip işlenmediğini, işlendi ise kim tarafınca işlendiğini ve yaptırımının nasıl biteceğini belirlemek amacıyla meydana getirilen ve iddia, müdafa ve yargılama niteliğindeki bir takım faaliyetten oluşan bir hukuk dalıdır.
CEZA HUKUKU İLKELERİ NEDİR?
Ceza hukukunun genel kabul görmüş ilkeleri şunlardır:
-
Kabahat ve cezada kanunilik ilkesi
-
İdarenin düzenleyici işlemleriyle kabahat ve ceza konulamaması,
-
Kabahat tanımlarının açık olması (belirlilik ilkesi),
-
Örf ve adetle kabahat ve ceza konulamaması,
-
Kıyas yasağı,
Ceza kanunlarının geçmişe yürütülmesi yasağı.
Hukuk devletinin en mühim özelliklerinden birisi de, vatandaşı devletin hazzı muamelelerine karşı korumasız bırakmamaktır. Bu korumayı elde eden ilkelerin başlangıcında suçta ve cezada kanunilik ilkesi gelir. Bu ilke gereğince devlet, hangi fiillerinkabahatteşkil ettiğini ve bu fiillerin işlenmesi hâlinde ne tür yaptırımların uygulanacağını öncesinden belirlemelidir.
Bu yapıldığında bir taraftan devletin sınırları belirlenmek suretiyle ceza hukuku uygulamasında bireye karşı hazzı muamelede bulunması önlenmiş olacak,
öteki taraftan kişilerin hangi fiillerin kabahat sayılarak yasaklandığını öngörerek hareket etmeleri sağlanmış olacaktır. Böylece bireyler, kabahat teşkil etmeyen bir fiili işlemedikleri sürece bir ceza tehdidiyle karşılaşmama güvencesine kavuşacaklardır. Bu yüzden kanunilik ilkesi, kişinin hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktadır.
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi
Anayasanın 38. ve 5734 sayılı TCK’nın 2. maddesinde yer edinen suçta kanunilik ilkesi gereğince, esasen haksızlık teşkil eden fiillerden hangilerinin kabahat teşkil etmiş olduğu kanunda gösterilmelidir. Kanunun açıkça kabahat saymadığı bir fiilden dolayı hiç kimseye ceza verilemez. Gene kanunun açıkça cezayı artırıcı bir niçin olarak kabul etmediği bir husustan dolayı da kimsenin cezası artırılamaz.
Kanunilik ilkesinin, idarenin düzenleyici işlemleriyle kabahat ve ceza konulamaması, kabahat tanımlarının açık olması (belirlilik ilkesi) örf ve adetle kabahat ve ceza konulamaması, kıyas yasağı ve ceza kanunlarının geçmişe yürütülmesi yasağı olmak suretiyle çeşitli neticeleri vardır.
Kanunilik ilkesi gereğince, kanun koyucuya yüklenen öteki bir yükümlülük, kabahat teşkil eden fiiller kanunda açıkça tanımlanmalıdır. Kanunda yer edinen kabahat tanımları, açık ve seçik olmalı, her insanın anlayabileceği şekilde yapılmalıdır (belirlilik ilkesi).
Kabahat tanımlarında değişik anlamlara gelen, belirsiz ve oldukça kapsamlı terimler kullanılmamalıdır. Hangi insan davranışlarının kabahat oluşturduğunun kanun metninden oldukça açık bir halde hepimiz tarafınca anlaşılabilir olması, kişiler bakımından mühim bir güvence oluşturmaktadır. Kişiler bu sayede hangi davranışlarının kabahat teşkil ettiğini ve cezalandırılabilir bulunduğunu öngörebilme imkânına haiz olacaklardır. Kanunlardaki kabahat tanımları kafi açıklıkta olmadığında kişilerin hak ve özgürlükleri devamlı tehdit altında kalacaktır.
Bu itibarla örf ve âdetin bir fiili kabahat hâline getirme, kabahat olan bir fiili kabahat olmaktan çıkartma yada kabahat teşkil eden bir fiilin cezasını ağırlaştırma gücü bulunmamaktadır.
Kıyas yasağı
TCK’nın 2/3 fıkrasında “Kanunların kabahat ve ceza içeren hükümlerin uygulanmasında kıyas yapılamaz.” denilmiştir. Kıyas yasağı gereğince, kanunda açıkça kabahat olarak tanımlanmayan bir eylem, kanunda kabahat olarak tanımlanan bir fiile bazı yönlerden benzerlik gösterdiğinden bahisle o fiile ilişkin kabahat tanımı kapsamında cezalandırılamaz.
Bir fiil toplum düzeni bakımından ne kadar rahatsız edici ve katlanılmaz olursa olsun, kanunda açıkça kabahat olarak tanımlanmadıkça bu fiili işleyen kişiye ceza verilemez. Bir başka deyişle ceza hukukunda hâkimin kıyas yöntemiyle kanundaki boşlukları doldurma ve kabahat ihdas etme yetkisi bulunmamaktadır.
Belirtmek gerekir ki kıyas yasağı, kabahat ve ceza içeren normların yorumlanmasını kapsamaz. Ceza hukukunda yasak olan kıyas olup, yorum değildir. Zira yorum, kıyastan değişik bir kavramdır. Yorum, bir kanun hükmünün esas fikrini, kanun koyucunun gerçek iradesini ortaya çıkarmak için meydana getirilen fikri faaliyettir. Kıyas ise esas fikrin geliştirilip, genişletilerek benzer yeni bir kural meydana getirilmesidir.
Ceza Avukatı Nedir?
Mahkemelerde yargılama üç saç ayağı üzerine kuruludur.
-
İddiamakamı,
-
Savunmamakamı
Karar makamı
Yargılamadaki savunma makamını avukat temsil eder.
Ceza avukatı, ceza yargılamasındaki savunmayı temsil eder. Ağır ceza mahkemelerinde, asliye ceza mahkemelerinde ve sulh ceza hakimliklerinde ceza avukatı görev alır. Suç işleyen ve suça sürüklenen kişilerin veya işlenen suçtan zarar görenlerin ulaşabileceği en doğru kişi iyi bir ceza avukatıdır.
Ceza Avukatı Önemi
Ülkemizde yargılamalar çok uzun sürmekte, adalet yerini bulurken gecikmektedir. Ceza avukatı önemi, uzun süren bu yargılamalarda ön plana çıkmaktadır. Çünkü, yargılamanın savunma makamını oluşturan ceza avukatı, delillerin toplanmasını, tanıkların tespitini ve yargılamanın taraflar için adil bir şekilde ilerlemesini sağlar. Ceza mahkemesinde yargılanan ancak gerçekte hiçbir suçu olmayan biri için ceza avukatı önemi yadsınamaz derecedir.
Ceza Avukatı Görevi Nedir?
Suç işlemediği halde mahkemelerde yargılanan insanlara, şüpheli veya sanık olarak bulunduğu mahkemeden adil yargılanma talep edenlere, avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeticeza avukatının görevidir. Ayrıca, sanığın savunmasının en iyi bir şekilde yapılması, yapılacak duruşma öncesi lehine olacak durumların tespit edilmesi de ceza avukatlarınınen temel görevleri arasındadır.
Ceza Avukatı Görev Alanı ve Sorumlulukları
Ağır ceza mahkemeleri ve asliye ceza mahkemelerindeki yargılamalarda savunma yapmak ceza avukatı görev alanı içindedir. Kamu hizmeti niteliğinde olan avukatlık mesleğinde, avukatın takip edeceği dosyada sorumluluğu noterden usulüne uygun vekaletin düzenlenmesiyle başlar. Müvekkil avukata noterden çıkartacağı genel dava vekaletnamesi ile kendi uhdesinde olan dosyaya vekil tayin etmiş olur. Ceza avukatı sorumluluğu dosyanın kesinleşmesi ile veya dosyadan istifa etmesiyle, istifa ettiği tarihten sonra 15 gün içinde sonlanır.
Ceza Avukatı Hangi Davalara Bakar?
Geçmişten günümüze insanlar toplum içinde yaşadığından bu yana suç ve suçlu var olmuştur. İşlenen suçta, suça maruz kalan kişide aynı topluma aittir. Ceza avukatı kimi zaman suça sürüklenen kimi zamansuçtan zarar görenin adalet önünde savunucusudur. Ceza avukatı, adam öldürme, yaralama, tehdit, yağma, hırsızlık, uyuşturucu, konut dokunulmazlığını ihlal, hakaret vb. suçlara ilişkin ceza davalarına bakar.
Kamu hizmetini icra eden avukatlar için, teoride bir suç ya da dava ayrımı yokken, pratikte bu ayrım bazen olabilmektedir. Çünkü ceza alanında uzman, en iyi ceza avukatının kendisini sürekli geliştirmesi, kanunları, içtihatları ve emsal mahkeme kararlarını takip etmesi gibi bir durum söz konusudur.
Ceza Avukatı Davası Ne Kadar Sürer?
Ülkemizde yargılamalar çok uzun sürmekte, mahkeme kararını çoğu kez çokgeç vermekte ve yargılama sürüncemede kalmaktadır. Ancak,Adalet Bakanlığı’nın bu durumu önlemek için bazı çalışmaları vardır. Bunların başında hedef süre uygulaması gelmektedir. Yargıda hedef süre ile hakimlere bakmakta oldukları davayı sonuçlandırabilecekleri en uzun süreyi belirlemekte ve yargılamanın bu süre zarfında bitirilmesini istemektedir. Ceza mahkemelerinde de hedef süre uygulaması ile ceza avukatı davaları daha kısa sürede sonuçlandırılması amaçlanmaktadır. Normalde günümüz şartlarında ağır ceza mahkemelerinde görülmekte olan ceza davaları 1 ila 3 yıl arasında, asliye ceza mahkemesindeki yargılamalarise 1 ila 2 yıl arasında sonuçlanmaktadır.
Ceza Avukatı Aynı Anda Kaç Kişinin Savunmasını Yapabilir?
Ceza mahkemelerindeki yargılamalarda savunma makamını temsil eden avukatlar için, müşteki veya sanık bakımından temsil konusunda bir sınırlama yoktur. Ceza avukatı aynı anda kaç kişinin savunmasını yapabilir sorusu, sanıklar arasında menfaat çatışması bulunması halinde önem kazanır. Çünkü sanıklar arasında menfaat çatışması var ise ayrı ayrı avukatlar ile temsil edilmek zorundadır. Menfaat çatışmasının varlığında, yargılama aşaması devam ederken suçun veya suçlunun değişme ihtimali söz konusudur. Ceza davasında aralarında bir bağ veya bağlantı yok ise, bir avukat tüm sanıkları ve tüm katılanları temsil edebilir.
Ceza Mahkemelerinin Görevleri Nelerdir?
Ceza hukuku kapsamında düzenlenen genel hükümler ve özel hükümler, suç tiplerini, suç tanımını ve suçun kapsamını belirler. Ceza muhakemesi hukuku ise önceden belirlenmiş olan bu suçların işlenmesi halinde yapılacak olan yargılamaları ve uygulamaları düzenler. Ceza muhakemesi dahilinde yapılacak olan yargılamalarda ceza mahkemelerinin görevleri de belirlenmiştir. Ceza mahkemelerinin görevleri, suçun vasfına, suç tipine ve suç miktarına göre değişiklik göstermektedir. Buna göre;
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, müebbet hapis cezası ve on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, ağır ceza mahkemesi görevlidir. Kanunda belirlenen infaz süresine ve10 yıl ve daha az hapis cezası gerektiren davalarda asliye ceza mahkemesi görevlidir.
Ağır Ceza Mahkemesi
Ülkemizdeki yargı sisteminde ağır ceza mahkemeleri, ilk derecedeki yargı faaliyetini yürütür. Ağır ceza mahkemesinin vermiş olduğu kararlar sırasıylabölge adliye mahkemelerinde ve Yargıtay’daincelenir. Ağır ceza mahkemeleri heyet halinde çalışmalarını yürütür. Heyette bir başkan ve iki üyedenoluşur. Ağır ceza mahkemesinde görülmekte olan davalarda duruşmalara cumhuriyet savcısı da iştirak eder.
Her il merkezinde ağır ceza mahkemesi bulunur. İş yoğunluğuna göre ağır ceza mahkemeleri illerde birden fazlada kurulabilir. Bu mahkemeler kurulduğu ilin adı ile anılır. Örneğin;İstanbul ağır ceza mahkemesi, Ankara ağır ceza mahkemesi, Şanlıurfa ağır ceza mahkemesi, Diyarbakır ağır ceza mahkemesi ve Gaziantep ağır ceza mahkemesi gibi isimlendirilir.
2019 tarihi itibariyle Şanlıurfa’da sekiz ağır ceza mahkemesi bulunmaktadır. Şanlıurfa ağır ceza mahkemeleri, Şanlıurfa merkez adliye sarayında hizmet vermektedir.
Asliye Ceza Mahkemeleri
Yargı örgütü içerisinde bir diğer ilk derece yargı mercii de asliye ceza mahkemeleridir.Ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen tüm yargılama faaliyetleri asliye ceza mahkemesince yürütülür. Asliye ceza mahkemeleri her il ve ilçe merkezinde kurulmuştur. Asliye ceza mahkemeleride ihtiyaca göre birden fazla kurulabilir. Kurulan bu asliye ceza mahkemeleri kuruldukları ilin adı ile isimlendirilir. Örneğin; İstanbul asliye ceza mahkemesi, Ankara asliye ceza mahkemesi, Şanlıurfa asliye ceza mahkemesi, Mardin asliye ceza mahkemesi ve Adıyaman asliye ceza mahkemesi gibi adlandırılır.
Şanlıurfa asliye ceza mahkemeleri Şanlıurfa merkez binada hizmet vermektedir. Paşabağı mahallesinde bulunan Şanlıurfa adliye sarayı içerisinde hali hazırda 9 asliye ceza mahkemesi vardır. Şanlıurfa ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girmeyen tüm davalar Şanlıurfa asliye ceza mahkemesince takip edilmektedir.